En yalın gerçek: Bir gün öleceksiniz!. Yaşam içerisinde derin ve büyük acılar barındırsa da yaşamak güzeldir. Kışı da vardır baharı da. Bahara ulaşacağını bilerek geçirilen kış üşütmez insanı. Her canlı hayatta kalma içgüdüsüne sahiptir ancak öleceğini bilerek yaşamak insana mahsustur. İnsan yaşamak için aldığı her nefeste ölüme biraz daha yaklaşmaktadır. Gerçeklerle yüzleşmeli, hayatınızı anlamlı kılacak bir yaşam sürmelisiniz. Bu anlam görecelidir. Hayatınıza yüklediğiniz anlam sizin nasıl hissettiğinizle doğrudan ilgili olacaktır. Denklemi tersten okuyalım. Kimler ölmek ister? İntihara eğilimli insanlar nasıl bir psikoloji içerisindedir? Bu vakaları incelediğinizde çoğunlukla bıraktıkları son mesajlarında uğruna yaşayacakları hiçbir şeyleri kalmadığını görürsünüz. Kimine göre bu aşktır. Hayatın anlamına aşkı yükleyen bir karakteri konu alan filmden örneklendirelim. Don Juan De Marco adlı filmde Don Juan şu sözleri sarf eder:
“Yaşamda dört önemli soru vardır:
1. Kutsal olan nedir?
2. Ruh neyden oluşmuştur?
3. Yaşamaya değer olan nedir?
4. Ölmeye değer olan nedir?
Hepsinin tek bir cevabı var: Yalnızca Aşk!”
Bu perspektiften baktığımızda yaşama geliş hikayemiz bir aşkın sonucudur. Aşkın bir hediyesi, bir meyvesidir. Evet yaşam sevgiyle başlar. Sevgi evrendeki en kutsal şeydir. Cansız bir hücreye ruh verir, ruhun kaynağı sevgidir. Sevgisiz insan canlılık özellikleri taşısa da bir cesettir. Yaşamın kaynağı sevgidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder