Mutluluk
en yalın haliyle kişinin kendini iyi hissetmesidir. Yaşamdan haz
duymasıdır. Kimisi için bir kedinin karnını doyurmak, kimisi
için eğitim hayatında başarı, kimisi için iş kariyerinde
yükselmek, kimisi için sevdiği insanın gözlerine bakarak huzur
olmak, bir anne için çocuğunun kendisine gülümsemesi. İnsanları
mutlu hissettirecek şeyler sınırsızdır. Mutluluk kişiden kişiye
göre değiştiğinden bir reçete sunmak doğru bir yaklaşım
olmayacaktır. Bununla birlikte mutlu olmak için sebepler çoktur.
Bu sebeplerden hangilerinin sizin sebebiniz olduğunu ortaya çıkarmak
gerekmektedir. Şimdi burada durun ve düşünün. Sizce mutluluk
nedir? Mutluluğu nasıl tanımlarsınız? Sizi mutlu hissettirecek
şeyler nelerdir? Anlamlı ve mutlu bir yaşam sürmeniz neleri
yapmanızla mümkündür?
Bu
soruların cevabı yalnızca sizdedir. İçinizin derinliklerinde.
Kıymetli şeyler derinliklerde yatar. Yerin kilometrelerce altında
çıkan elmas, denizin derinliklerinde saklı duran bir inci.
Yeterince derine inmeli ve mutluluk cevherlerinize erişmelisiniz.
Yakut da çıkabilir, zümrüt de, elmas da, altın da… Sonuçta
bulduklarınız sizin için en değerli varlıklarınızdır.
Bulduklarınızı listeleyin. Şimdi sizi mutlu hissettirecek şeyleri
biliyorsunuz. Sıra bu hazinelere ulaşmak için yapmanız
gerekenlere geldi.
Yapmanız
gereken şey sizce nedir? Sadece istemek! Kendinize mutlu hissetmeniz
için izin vermek. Mutlu bir yaşam sürmeyi tercih etmek. Asıl
önemli problem sizin mutlu bir yaşam sürmeyi seçip
seçmeyeceğinizdir. Böyle bir seçimini yaptıktan sonra durumun
sürdürülebilir olmasını sağlamalısınız. Bunun için
hazinlerinizi sürekli korumanız gerekecektir. Mutluluğunuzun en
büyük düşmanı negatif düşüncelerdir. Negatif düşüncelere
karşı bekçiniz olmalı. Asla dünyanıza girmesine izin
vermemelisiniz. Dünyanız beyninizde yarattığınız algılardır.
Nasıl düşünürseniz dünyanızı da o şekilde inşa edersiniz.
Pozitif düşüncenin gücüyle bir cennet de yaratabilirsiniz,
negatif düşünceler çöplüğünde bir cehennem de. Dikkat edin
negatif düşünceler ancak kendi dünyanızı mahveder.
Yaşamın
Anlamı ve Amacı
İnsanlık
tarihi boyunca birçok düşünür yaşamı ve onun anlamını
sorgulamıştır. Niçin yaşamaktayız, niçin ölmekteyiz? Yaşamın
amacı nedir? Yaşamın amacı ölümdür demiş Freud. Bu
paradigmaya değinelim. Varış yeri ölüm olan bir yolculuktur
yaşam. Mesafesi ve varış süresi belli olmayan, yolu iniş ve
çıkışları olan bilinmez zorlu bir yolculuk. Bir bakımdan tek
can hakkınızın olduğu bir oyundur. Her an oyun bitebilir. Oyunu
ve kurallarını bilirseniz daha başarılı olabilirsiniz. Ama
bilmelisiniz ki oyun er ya da geç bitecek. Ben size oyundan keyif
almanıza katkı sunmaya çalışacağım.
Bir
yaşamınız var, bu yaşam sadece sizin, bu yaşamı en iyi şekilde
yaşayacağınız koşulları oluşturmalısınız. Hayatınızda
olmasını istediğiniz en doğru kişileri seçin. Enerjinizi
sömüren insanlardan uzak durun. Hayatınıza dahil etmeyin. Negatif
insanları uzaklaştırın. Negatif söylemlere karşı kalkanınız
her an hazır olsun. Zihniniz seçici geçirgen olsun.
Berrak düşünce pınarınızı çamurlu bulanık sularla
kirletmeyin. Olumsuzluklardan arındırın zihninizi. İnsanın en
temel özelliği bulunduğu ortama uyum sağlama yeteneğidir.
Ortamınız negatif düşüncelere sahip, olumsuz insanlardan
şekilleniyorsa istemeseniz de siz de onların özelliklerine
kendinizi adapte olmuş bulacaksınız.
Hayatınızda
olmasını istediğiniz kişileri belirledikten sonra sıra sizi iyi
hissettirecek ortam ve koşulları şekillendirmeye geldi. Nerede
yaşamak isterdiniz? Nasıl yaşamak istersiniz? Kendinize bu
soruları sorun. Dürüst ve net olun. İyi düşünün. Bir sahil
kentinde güneş batarken kıyıya vuran dalga sesi. Bir dağ
yamacında doğa ile iç içe bir kasaba. Tarih kokan bir şehir.
Gökdelenlerin yükseldiği bir metropol. Başka bir şehir, başka
bir ülke. Belki topaç çevirdiğiniz çocukluğunuzun geçtiği
mahalle. Yaşamağı istediğiniz alanınızı tasvir edin. Sadece
kendinize.
Bir
sonraki aşamaya geçelim. Neleri yapmaktan mutluluk duyarsınız? Bu
yaşamda sizi en çok mutlu eden şeyler nelerdi? Neler olabilir?
Gözünüzü kapatın ve hayal edin. Gerçekliğinizi hayalleriniz
belirler. Korkmayın. En özgür olduğunuz an hayal ettiğiniz
andır. Sınırınız, kısıtlamanız, limitiniz yok.
Oluşturacağınız listeye biraz yardımcı olabilmek için
isterseniz durumu biraz kavramsallaştıralım.
devamı gelecek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder