19 Ocak 2019 Cumartesi

O Kadar Yavaş Ölüyoruz ki!

Kısa bir süre sonra öleceksin. Bu süre ne kadar onu bile bilmiyorsun. Ne kadar olacaksa olsun yine de çok kısa. Nasıl olacağını da bilmiyorsun. Bazıları senin kadar şanslı değil. Yazılarımı okuyamadan şu anda ölmekteler.

Uzunca planlar yapmak aptallık olacaktır bu hayatta. Geleceğe yönelik kaygılar, dertlenmeler anlamsız.. En mantıklı hareket yakın geleceği planlamak olmalıdır. Kısa vadeli planlar. Adım atarken bir sonrakini düşünmek kadar kısa. Bu yaklaşım hafifletir insanı. Kaygılarından arındırır. Anı yaşamanın zevkine vardırır. Ansızın gelen ölüme bile başkaldırır. Zaten son adım atılmıştır. Bir sonraki adım atılmamış olsa bile... Varış yeri olmayan bir yolculukta kaç adım atıldığının önemi de yoktur.



"Uzun yolculuk tek bir adımla başlar." Konfüçyüs

Adım atma gayreti mutlu etmeli seni. Varacağın yerde mutluluk yok. Varoluşun bizzatihi mutlu etmeli seni. Adım atabiliyor olman hayata... Hayatın kendisi mücadeleden ibaret... Bu mücadelede güçlü olmalısın. Yere sağlam basmalı adımlarını emin atmalısın. Zayıflar çabuk düşerler. Dengeli olmalısın. Bulunduğun ortamı kısa sürede anlamalı, uyum sağlamalısın. Attığın adımlardan keyif alsan da almasan da öleceksin. Adımları bir yere varmak için değil, keyif almak için atmalısın. Mitolojide, Tanrıların kayayı Olimpos dağının zirvesine taşımak ile cezalandırdığı Sisifos gibi bakmalısın olaya. Bakış açın, olayları değerlenme biçimin iyi ve kötüye anlam yükler. 

İyi de yoktur kötü de... Var olan şey senin değerlendirmelerindir. Bir tarafı sarp kayalık, diğer tarafı deniz olan bir yolda, yol ne iyi ne kötüdür. Baktığın açı yola değer yükler. Denizi izleyerek ilerlersen yol iyidir, aksi halde yol kötüdür.

Bu dünyaya yalnız ve çıplak geldin, yine öyle ayrılacaksın unutma. Varoluşun kadar yok oluşun da ilginç olacak. Çürüyen bir ceset olacaksın, peşinde koştuğun insanlar senden kurtulmak isteyecekler. Senden kaçacaklar. Uğruna ömrünü tüketerek sahip olduğun herşeyi bırakacaksın. Söyler misin bana zamanını, enerjini, hatta sağlığını bozmana değecek mi? En ciddi şeyler bile görüyor musun ne kadar anlamsız. 

Ölümün olduğu bu dünyada, hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında." Franz Kafka”
Ciddi olması gereken şeyler: nasıl bir yaşam sürmen gerektiği ve hayatı sorgulaman.


Sorgulanmayan yaşam yaşanmaya değer değildir. Sokrates

İnsan yaptıklarıyla değil yapamadıklarıyla pişman olur. Bu hayatta yapabileceklerini yapmanı istiyorum. Hayatı ıskalamadan yaşamak için. Kurtul tüm tabularından. Çık kurduğun küçük dünyandan. Keşfet başka dünyaları. Dünya zannettiğinden ve inandığından çok daha farklı ve büyük. Neye inanırsan o olursun. Öylesine yaşamalısın ki ölüm anında yaşadıkların hatırına gelmeli ve gülümseyerek perdeyi kapatmalısın. 



O kadar yavaş ölüyoruz ki yaşıyoruz sanıyoruz.

Hayat kaliten yüksek olmalı. Çok iyi bir gelirin olmadan da bunu başarabilirsin. Yediğin içtiğin, giydiğin ve nerede barındığın çok da önemli değil,  Daha önemli olan şey sağlığın. Sağlığını korumalısın. Çok iyi geliri olanla normal gelire sahip olan arasında lüks dışında çok da fark yok. İhtiyaç olarak zorunlu hissetiklerin için çalışman ve onlara sahip olman yeterli.

En büyük suçlar, gerekli olanı değil de fazla olanı elde etmek için işlenir. Aristoteles 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İnsanın Beklediği

Geleceği bilen birinin birgün yanınıza gelip gözününüzün içine bakarak size "öleceksin" diye fısıldadığını düşünün. O andan itib...